Yaşanan ve yaşandığı varsayılan olayların en büyük aktörü konumundaki insanın kurmaca bir tarihi yaratma ve onu sürdürme yolundaki yeşerttiği normlar,bir o kadar da onun tersini,yani yaşanmadığı üzerinde kanaat getirilen olaylar serüvenlerini ortaya çıkarır.Serüvenlerden meydana gelen her bir unsur yıkıntılar tarihinin üst üste biriken nesneler dünyasıdır.Resmi tarihin kurmaca üzerinden varoluşunu hazırlayan ama aynı zamanda onun bu oluşumunu sürdürmesini sekteye uğratabilecek bu nesnelerin halihazır konumundan bir koleksiyon imgesi yaratabilir miyiz? Bu,pekala mümkündür.
Koleksiyon imgesinin felsefi ve sosyolojik alt metinini dolduran dinamikler kurmaca tarihin sunniliğine karşı verilen savaşın izdüşümü değil midir? Öyleyse,gündeliğin normal işleyişinde işlevsel olmayan,gerek duyulmayan,bir kenara fırlatılmış nesnelerin toplanması ve saklanması kurmaca tarihe karşı açılan bireysel savaş değil de nedir peki? Benjamin'in koleksiyonculuğa atfettiği bu misyonlar,yıkıntılar arasından yeni bir olaylar silsilesi yaratmaktı belki de.Onunla; insanlığın özüne inebilme,tarihselliğin ezilenler paydasında yarattığı tahribatı anlamlandırabilme ve gelecek kuşaklar için yıkıntıların parçalarından tarihsel maddeciliği yaratma gayesi okunuyordu.Koleksiyonculuğun bu yönde 'devrimci' bir işlevselliği üstlenmesi,reel tarihin yığınlar üzerindeki sağladığı hegemonyanın sınıfsal ve kültürel muhakemelerini yaratma ve mücadele araçlarını geliştirme açısından oldukça manidar bir olgudur.Öyleyse asıl sorulması gereken; koleksiyon imgesini yerleşik algılarımızı değiştirerek onu kurmaca tarihin akıntısına ters kürek çekerek kullanabilir miyiz? Benjaminin bir koleksiyoncu olduğunu hatırlayarak belki.
andacyazli@yahoo.com
andacyazli@yahoo.com
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder