10 Haziran 2011 Cuma

Kayısıların Şiiri


İnsan çoğu zaman diğer varlıkların yerine geçer.En savunmasız,çaresiz,dikenli tellerin arasında iki büklüm olunan zamanlarda rollerin değiştiği olur.Terside mümkündür.Bazı zamanlar varlıklar özgürlüğün parlak aydınlığına bilet keser.Bir martının pervasızca havada süzülmesi,engelsiz yollarda koşabilen insanları çağrıştırır.Dikenli gül bahçelerinin acı rüyalarıyla soluk soluğa uyanabilir insan.Erguvan ağaçlarının gölgesinde zerafetin şarhoşluğuyla yalpayabilir.Bir çelimsiz çocuk vücudunun hassaslığı ile kendini yenilmiş hissedebilir.Hayatın ivedi zamanlarında yüreklere sepilen naif bir melodinin şehvetiyle unutabilir yorgunluğunu.Böyle zamanlarda varlıklar,nesneler insanın yerine geçer.Farkında veya farkında olmadan şiirin estetiğini yaratır insan.Acıyla,mutlulukla,hayalkırıklığıyla,kederle yoğrulu şiiri...

Lee-Chang-Dong'un yeni filmi 'Şiir'i (Poerty) izlerken etrafımda uçuşan bu düşünceleri kendime çekmeye çalıştım.İçimde türlü duygu perilerinin volta atmasıyla çok çabuk renk değiştiren halati ruhiyemi, bir limana bağlayıp özgürce savrulmak istedim.Neydi bu düşüncelerin rüzgarına kaptıran şey beni? Yalnız ve yaşlı bir kadın Mija'nın hayatında vuku bulan şiir tutkusunun bir vicdan muhasebesinin arafında yer alışımıydı? Şiirin;farkına varılmayan ve üstüne basılıp geçilen değerlerin farkındalığını sille tokat çarpan gücümüydü bu düşünceleri perçinleyen? Bilmiyorum.Mija ve torunu çevresinde gelişen olayların şiirle yeni bir biçim kazanmasıydı belki de.

Film,torunuyla birlikte yaşayan Alzhemiher başlangıcı yaşlı bir kadının tutunma ve kendini keşfetme çabaları üzerine kafa yoruyor.Mija yaşamını, zengin bir felç hastasının bakıcılığını yaparak geçirirken,arta kalan zamanlarda da bir kültür merkezinde şiir kursuna gitmektedir.Amacı tutku ve istekle bağlı olduğu şiir heyecanını yazarak yaşayabilmek.Bir yandan bu heyecanını ağır bir sekteye uğratan hastalığı ile cebelleşmek.Tüm bunların yanında Mija'nın hayatını ters bir yörüngeye çeviren bir olayla yüz yüze gelmesi onu otorite ve vicdan değerleri arasında bir seçime zorlayacaktır.Mija;torunu ve arkadaşlarının işin içinde olduğu  bir tecavüz olayının arka planını öğrenir.Tecavüze uğrayan kız ise intihar ederek kendini öldürmüştür.Bunun üzerine tecavüz eden çocukların aileleri,okul yönetimi,polis ve medya rüşvet yoluyla olayın örtbas edilmesi için uğraşmaktadır.İster istemez kendisini bu süreçte bulan Mija,vereceği bir kararın kendi yaşamı,torunu ve ölen kızın ailesi üzerinde yaratcağı ağır yükler karşısında bocalayacaktır.

Mija;şehrin kırsal bölgesinde,maddi olanakların yetersiz olduğu bir gecekonduda yaşayan kadının (intihar eden kızın annesi) evine görüşmeye gittiğinde kayısı ağacından düşen bir kayısıya basar.Kurs hocasının 'şiir güzelliği aramaktır' sözünü unutmayarak hemem hemen her durum karşısında yanında taşıdığı küçük not defterine şiir yazan Mija,bir anda ezilen kayısı karşısında duraklar ve şöyle der:”Kayısının hayatta karşılacağı yegane şey ezilmektir”.O andan itibaren kayısı ile evine gittiği kadın arasında paralelllik kurmaya başlamıştır.Kayısı kadının yaşamına geçmiştir.

Mija, tecavüz olayını örtbas etmek için her türlü yola başvuran ailelerin yanında bulunduğu bir vakit onları terk eder  ve dışarı çıkar.Dışarıda ise koyu al renginde beliren gül çiçeklerini koklar.Yanına yaklaşan aile babasının (tecavüz eden bir çocuğun babası) birine gülleri tehlikeden koruyan ve kalkan görevi gören dikenlerini gösterir ve onları tarif eder.Mija farkında olmadan kırmızı gülün etrafını bir zırh gibi saran,karşısndaki tehtit eden dikenleri tarif ederken yanıbaşında bulunan adam ve onun zihniyetini tarif etmektedir.Kırmızı gül dikenleri,bir yaşamın kutsiyetini ayaklar altına alan ve çarkları arasında ezen insan ve zihniyetlerin izdüşümüdür.

Mija yakındığı ve üzüldüğü şiir yazamama durumunu farkında olmadan tersine çevirmiştir ve asıl son şiirini kadından,ölen kızdan ve kayısından yana kullnarak sembolleştirmiştir.Ağlayan, haykırdıkça kanayan yaraların kabuk bağlamamış tarafına yüzünü çevirerek oyantmıştır kalemini.Seçimini vicdan ve insanlıktan yana kullanmıştır.Tıpkı bahçelerin arasında ezilen kayısının farkına varan ve onu eline alan insanlığın yüce tercihi gibi...

andacyazli@yahoo.com

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder