Press,Kar Beyaz ve Zefir
Festivalin bölümlerinden birini oluşturan 'Türkiye Sineması 2010-2011' geçen yıl ve bu yılın çeşitli festivallerinde gösterilmiş türk sinemasından kapsamlı seçkiler sunuyor.Geçen yıl Antalya Altın Portakal Film Festivalin'de izleyiciyle buluşan 'Press' bunlardan bir tanesi.Film,1990'ların ortasında Diyarbakır'da bir grup gazetecinin yaşadıklarına odaklanıyor.Özgür Gündem gazetesini hergün bir dolu tehtit,korku ve baskı ortamında çıkarmaya uğraşan bir avuç cesur insanın hikayesi kısaca.Bu kapsamda gösterime sunulan bir diğer önemli film 'Atlıkarınca'.Ensest gibi 'tabu' bir olgunun psikolojik ve toplumsal boyutlarını deşifre etmeye niyetlenirken,izleyicinin duygusal tepkimelerine uygun bir ahlak dersi niteliğinde finalle sonlandırıyor hikayesini.Sabahattin Ali'nin kısa öyküsü 'Ayran' dan uyarlama 'Kar Beyaz' ve Belma Baş'ın ses getiren 'Zefir' de diğer önemli filmlerden.
Dünya Fesitvallerinden Yıllara Meydan Okuyanlar
Torino Atı |
Festivalin en önemli bölümlerinden biri olduğunu düşündüğüm 'Yıllara Meydan Okuyanlar',başarısı tescillemiş,hikaye anlatım ve teknik yaratıcılıkları ile çığır açmış yönetmenlerin filmlerine soyunuyor.'Anna ile Dört Gece' filmi ile yakın zamanda tekrar sesini duyuran Jerzy Skolimovski'nin 'Ölümüne Kaçış', bir Afkan mültecinin hayata tutunma çabasını konu edinirken, yakın zaman önce O'Horten ile kendisi tanıtan Norveç'li yönetmen Bent Harmer'in yeni filmi 'Yeni Yıl' yine benzer sularda yürüyen hikayesiyle bu böülümde kendilerine yer buluyorlar.
Buluşma Evi
Sinemanın genelde aykırı,biçimsel olarak tabir edilen filmerin oynatıldığı 'Mayınlı Bölge',sinefillerin ve deneysel nitelikte filmlerin keşifçiliğine soyunanların yine gözdesi olucağına benziyor.Festivalin 'İsimsiz' bölümünde ise 12.İstanbul Bianel'in düzenlediği bir program göze çarpıyor.Sinema ve siyaseti buluşturma gayesi taşyan bu bölüm,özellikle 'Paris Komüni' ile öne çıkıyor.
İstanbul Film Fesitvali,içinde barıdırdığı bölümler, farklı tür ve biçim denemelerinin varlığı ile şekillenen sinema hassasiyetini en üst düzeyde tutmayı başaran ender etkinliklerden bir tanesi.Kuşkusuz bu gücü,dünya sinemasının geçirdiği evreler,kırılmalar,diyalektik ilişkiler bağlamında kurumsallaşan yapısından alıyor.200'ü aşkın filmin gösterildiği ve her filmin tarihselliğini kendisiyle birlikte ilan ettiği,tarihselliğinden aldığı ve koruduğu parçalarıyla bütünselliğe kavuştuğu buluşma evi gibi.Şimdi o evin içinde sayısız hayal nesnesiyle ilişki kurma,dertleşme ve paylaşma zamanı.
İyi Seyirler.
andacyazli@yahoo.com
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder