18 Mart 2011 Cuma

Sihirbaz Diye Birşey Yoktur

Animasyon kategorisi altında sayısız birçok örneğin sayılabileceği Japon ve Amerikan sinemasında,nerdeyse tek tipleşen bir animasyon furyasının takipçiliğine soyunuyoruz ister istemez.Son zamanlarda biçim,tür ve teknik olarak alışılagelmiş film gramerinin ayrıksı sularında gezen örneklerin çoğaldığını görmek ise,kuşkusuz bu ezberi alaşağı eden sinemasal ufkun heyecanını doruğa çıkaran bir unsur oluyor.Grotesk animasyonun Fransa'dan yankılanan sesi Slyvain Chomet'in Sihirbaz'ı bunun için biçilmiş kaftan.

Bir Karakter Olarak 'İletişim'

Yedi yıl önce Belleville'de Randevu ile küçük bir mucize yaratan Chomet,yarattığı sınır tanımaz hayal gücünün dışavurumu karakterleri,uzun plan sekansları,az diyaloglarıyla manifestosunu politik sözlerle belleğimize kazımayı başarıyor.Filmin neredeyse baştan sona diyalogsuz ilerlediği yapısıyla,iletişimin yalnızlıkla örülü duvarlara sırtını dayayan çaresiz bir çocuk gibi yüzümüze sille tokat atan başka bir karaktere dönüşüyor. Hatta başkaraktere bile diyebiliriz. İletişimin sil baştan yeni tarifle sinsi bir gerçekliğin parçası olarak tanımlanmasıyla birlikte,film en baştan ezberleri sadece sinemasal sonuçlar bağlamında değil dönüşen kapitalizmin ilişkiler silsilesinde de bozmayı başarıyor.

Yitik Düşlerin Yitik Yolcusu


Film,mesleğini eskimeye yüz tutmuş numaralarla icra etmeye çabalayan bir sihirbazın hayata tutunma çabaları olarak kısaca özetleyebiliriz.Sahip olduğu türlü yeteneklerle halen sihrin yaşatılabileceği bir dünyanın yılgın umuduyla sahneden sahneye savrulan bir adamın, tutunacağı küçük bir dalı aramasına tanık oluyoruz.Bulunduğu şehrin kendine yabancı kara bulutlarından sıyrılıp,İskoçyanın küçük bir kasabasına doğru yola çıkarken karşısına çıkan yoksul bir kızla yeniden sihrin yaşatılabileceği gerçeği karşısında bizde umutlanıyor, sanki; uçurumdan düşmekte olan koca bir gövdenin küçük bir dala takılması gibi derin bir nefes çekiyoruz.

Yastık Tüyünün Özgür Savruluşu


Gittiği İskoçya'da tanıştığı temizlikçi kızla 'sihir' yoluyla iletişim kuran yılgın kahramanımız,sözlerin kaybolduğu, gözlerin yanıltıcı etkisiyle filizlendiği mıknatısın ağır çekimine naifçe boyun eğiyor.Dışarıda umarsızca savrulan yastık tüyünün özgürce yükselişinin, küçük odanın penceresinden yağan bir karı andırması,sihrin göz yanılmasına tekabül eden yapay-gerçek değerlerin birlikteliğini vurguluyor.Tıpkı kara benzetilen yastık tüylerinin uçuşu gibi,sahip olduğu sihrin dayanılmaz hafifliğinde bir süre kaybolmayı seçiyor temizlikçi kız.

Nesnelerin Kopardığı İpler


Kızla birlikte ayrılan kasabada,yeni bir hayatın ilk çırpınışları solgun,kasvetli,ışıklı mekanların kuytu odalarında başların yorgunlukla eğildiği London'da başlıyor.Tekrar sahnelerde mekik dokuyan sihirbazın geçerliliğini çoktan yitirmiş ilizyon numaralarının,kapitalizmin dokuduğu rutubetli yalnızlığın  odalarında bir umutla yinelenen sihrin, metayla anlamlaşan sevgi/aşk hezeyanını döküyor gözlerimizin önüne.Nesnelerle sağlanan tatlı bir tebessümün suni devinimi,yerini yalnızlığın solgun odalarında baş başa bırakan sessizliğin yüreğe çöken boşluğuna bırakıyor.Temizlikçi kızın kendi sınıfsal konumunu modern burjuvazinin simgesel araçlarıyla aştığı dönüşüm,eski değerlerin sihirle bağlanan güven iplerinin kopmasına neden oluyor.

Sihirbaz Diye Birşey Yoktur


Kaldıkları otel odasının her yerine sinmiş yakıcı yalnızlığın, varettiği tutunamayan yüzlerin kıskacında mekanla bütünleşen bir sihirbazın sessiz çırpınışlarını izliyoruz Chomet'in başyapıtında.Suskunluğun bir tür mekansallaştığı bir alanın dört duvarında savruluşların portrelerini oluşturuyoruz.Zayıf bedeni,solgun,bitkin hali ile melankolinin hüküm sürdüğü hafif bir müzikle inithara kalkan,oyuncakçıdan aldığı kukla ile çıplak yalnızlığını örten diğer 'sihirbaz' lar gibi kaybolan değerlerin arkasından el sallıyoruz.Herşeyi geride bırakmak zorunda kalan tüm yalnızlık savaşçıları gibi,titrek ellerimizle suskunluğumuzu bozup dudaktan dökülemeyen o sözleri kağıda yazıyor ve terk ediyoruz mekanın katran yalnızlığını: 'Sihirbaz Diye Birşey Yoktur'.


andacyazli@yahoo.com

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder