26 Mart 2011 Cumartesi

Yeraltından Çıkan Biz

Hayaller; kalıplara,klışelere sığmayan sonsuzluk hissiyatıyla örülü özgürlük okyanusunu andırır hep.Romanların,öykülerin,filmlerin hep sofistikleştirdiği düşünceler havuzundan bir an olsun kafamızı çıkardığımızda,nefessizlikten kalp atışlarımızı dengelemeye çalışan hızlı solumaların gerçekliğine alışmaya çalışırız ya hep...Sudan çıkmış balık benzetmesinin tam ortasında,sağa sola telaşlı bakınmalar,silkelenmeler eşliğinde beliren yüz ifadesinin ayyuka çıktığı o an vardır ya..Gerçeğin tekdüzeliğine merhaba der gibi sanki,klişelere hoş geldiniz der gibi...Bir an boğulduğunu,ölümün kapana sıkıştırdığı naif korku rüzgarının estiği gerçeğini ilklerde hisseder gibi bir duygudur cebelleştiğimiz.Hayal bahçesinin özene bezene yarattığı  renk cümbüşlüğünden,ıhlamur ağaçlarının eşssiz kokusundan,tatlı ihtiyarların tarih kokan titrek ellerinin dokunuşundan,çocukların kulak tırmalamayan o 'sessiz' çığlıklarından ışık hızıyla eşdeğer bir zamanamayla çekip alınmasına benzer,romanlardan kopuş hissiyatı.


Azgın Fırtınalardan Sonra Sakin Bir Limana...


Tekinsiz bir fırtınanın tüm hoyratlığıyla ordan oraya savurduğu hayallerimizle göz göze gelmeye benzer bir cesaret gerektirir romanlar.Cesareti gösterdiğimiz her bir saniye,bizi kuşatan zulüm çemberine karşı kılıçlarımızı kuşatan 'savaşçı' kahramanlığına büründürür,ölümü göze alan bir ana kudretinin dört kolla sarıldığı yavruları gibi ürkek,tedirgin olduğu kadar güven verici sıcaklığın tılsım etkilerine kavuşturur.Biraz da göze alabilmenin,yüzleşmenin,ikiyüzlü iç çelişkilerin çürümüş ağır kokularını koklamaya benzer romanlarla örülü hayal evreni.Bazen de içimizde bir yerlerde kemikleşmiş yalanların ağır vicdan azabını çektirir ama ne olursa olsun önceki ve sonraki biz'i mukayese edebilecek bir olgunluğun yeşermesine izin verir.Yasemin Çongar'ın 'Hoyrat Bir Hayatı Sakin Bir Romana Yeğlemek' yazısındaki şu satırlara bir bakın.

”Romanlara,sakin bir limana girer gibi girmeyi sevmem ben;onlara sığınmayı sevmem...Açık denizler gibi hoyrat,tekinsiz,hayatla ölüm arasında ama ölüme biraz daha yakın bir şey olsun okuduğum roman;okudukça,fırtınaya tutulsun doğru bildiklerim;cümleler didiklesin içimi,huzur vermesin kelimeler;yazarın anlattıkları,anlatmadıklarını da çağırıp hafızamı biçsin dövsün,yeniden harmanlasın hatıralarımı,beni kimselerin hırpalayamadığı kadar hırplasın isterim;yazar,öyle karakterlerle gelsin ki üzerime,yoldan çıkarsınlar beni,görmek istemediklerimi göstersinler bana,yapmak isteyip de yapamadıklarımı gözümün önünde yapa yapa korkalığımdan utandırsınlar;tepemden baksınlar ki tevazuyla küçüleyim;kuytularıma girsinler ki kuytularımla barışayım;yalanlarımı yakalasınlar ki yeni yalanlar uydurayım kendime;yaralarımın kabuklarını kaldırsınlar ki,biraz daha kanayayım;kanadıkça yıkanayım,temizleneyim...”

Şöminenin Başında Mutlu İç Çekişler


Üstümüzü örten beyaz örtünün sakladığı,hasıraltı ettiği gerçekliği çekip atmakla bitebilecek bir yüzleşmeden çok öte;örtülerin diğer örtülerle bütünleştiği ve her çekişmizden sonra daha kalın katmanlı gerçekliğin altında yatan 'biz' e inme yolculuğu gibi; bir karmaşanın yekpareleştirdiği bir 'biz' e ulaşma gayreti gibi birşey bahsettiğim.Ulaşmaya çalıştıkça büyüyen bir çığ gibi iç çelişkilerimiz,yalanlarımız,bencilliğimiz...Bizden uzakta ama bizi sofistike kılan karakterle özdeşimin soğuk ayazına alışma isteğidir sanat okyanusu.Evimizin şömine sıcaklığının yalan esintisine karşı gelmeye benzettiğim sınır tanımaz fırtınaya ters yürüme erdemliliği gösterenlerin iknici benliğidir romanların 'hakiki' karakterleri.

Yeraltından Notlar Var


Bu satırlar beni kanla boyanmış bir bedenin akan damlalarının rahatsızlığına terk etti.Yeraltından haykıran bir adamı yanızlıkla kurulu loş odasında gezintiye çıkarıp,kendi içsel yolculuğumun mayınlara örülü uzun ince yolculuğuna çıkardı.Bencilliğin tahakkümünde yabancılaşan,vahşetin coğrafyasında duyarsızlaşan karakterin çıplaklığına sarılmamı sağladı.Yerlatında birikmiş, küflenmiş hatıraların; yokoluşların gün yüzüne çıktığı bir 'Anayurt Oteli' inşa etmesini emretti sanki.Hep bir yerlerde kurmayı düşündüğümüz o hakikatimizile buluşturdu.İçimizde yaşattığımız yeraltı notlarını açığa çıkardı.

andacyazli@yahoo.com

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder