27 Ocak 2011 Perşembe

Zaman,Mülkiyet ve Eternal Sunshine...

Zaman kavramına takmış durumdayım.Aslında aramızda Reha Erdem sineması ile başlayan bir tür çekici bir birliktelik var.Ben bırakdıkça peşimden gelen tatlı bir bela gibi.Bugünlerde hangi taşın altına el atsam altından, zaman'ın bize anlatmak ve göstermek istediği 'yaşanmışlık' ın türlü türevleri çıkıyor.Bazen kendini tekrar eden sıradanlığın tükenmiş topraklarında,bazen yitik bir aşkın özelinde,bazende eskinin ve yeninin karşılaştığı o ilk anın yıkıcılığında.

'Beş Vakit' filminde zaman,tanrının ulaşılmazlığını simgeleyen bir kudret gibi karşımıza çıkıyor. Yaşanmaya mecbur mutsuzlukların kaderine teslim edilmiş insanların nefeslerinde somutlaşan bir mekanizmaya dönüşüyor.Zaman'ın gücüne karşı koyamayan insanların 'aşk' ve 'isyan' nına gebe olan ölümsüzlüğün adı oluyor.

Bugün asıl olarak değinmek istediğim 'Eternal Of the Spotless Mind' (2004) filminde zaman kavramı. İlişkilerin özelinde üçüncü kişi olarak,hemde eski ile yeninin çarpıştığı 'tüketim' toplumumun baş döndürücü hızında, koşuşturmaların tam ortasında 'işte burdayım' der gibi ortaya çıkan iki türlü 'zaman' olarak.Bu konu bağlamında Siyad üyesi,sinema yazarı Fırat Yücel'in şu sözleri söz konusu birlikteliği çok iyi ortaya koyuyor. ¨ ...Sevgilinize aldığınız her sevgililer günü hediyesi yeni bir yılın daha geçtiğini ‘görünür kılar’. Modern yaşamda zamanın ilerlediği hissi, satın aldığımız ya da bir yerlerden toparladığımız ‘şey’lerle geçer insana. Zaman bir şekilde bu ‘şey’lerin suretinde maddeleşmiş; mülkiyet ilişkileri ve zaman algısı arasında kuvvetli bir bağ oluşmuştur. Bu yüzden son derece rastlantısal bir başlangıç cümlesi olarak gözükse de Eternal Sunshine’da Joel’un ağzından çıkan ilk kelimeler çok önemlidir filmin dünyasında: “Sevgililer günü üzerine rastlantısal düşünceler: Bu gün hediye şirketlerinin uydurduğu bir gündür”. Her sevgililer gününde aslında zamanı da satın alırız. Biz farkında olmadan büyük bir hızla akıp giden zamana, “dur, bugün 14 Şubat 2005 ve sevgilime hediye alıyorum” deriz. Böylece zamanın akışkanlığı üzerine bir çizik atmış oluruz. Modern yaşamın sonsuz koşuşturmacasını bir an için durduran ve bize zamanın geçtiğini hatırlatan bir çiziktir bu...¨

Eternal Sunshine of the
Spotless Mind
'Zaman' ve 'mükiyet' formülünde tartışılan bu birliktelik,kapitalist üretim araçlarının dönüşümünden meydana gelen bir 'hatırlama' ya tekabül ediyor..Böylece günümüz modern toplumlarında ilşkileri anlamlı kılan tüketim unsurları (hediye,dogüm günleri,balayı vs) kendilerini zaman üzerinden hatırlanır kılmış oluyor.Burada bize düşen,daha doğrusu beklenen görev ise zaman'ın (taşra ve feodal ilişkilerden farklı olarak 'Beş Vakit') hızla akıp giden doğasının önünde 'dur' dememizi sağlayacak tüketim kalıplarını devreye sokmamızdır.Ancak ve ancak ozaman zamandan soyutlanmış bir şekilde kendimize,ilişkilerimize ve amaçlarımıza bakabilmemiz mümkün olacaktır.

andacyazli@yahoo.com

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder