22 Ocak 2011 Cumartesi

'Yeraltından Notlar' ve Zeki Demirkubuz

Bugünlerde heyecanımın nabzını kontrol etmekte zorlanıyorum.Lakin ikna edici olduğunu düşündüğüm  geçerli bir sebebim var. Çünkü Zeki Demirkubuz'un yeni filmi yakında bizlerle buluşacak.Yetmez mi? Hemde, benim şehirle barışıklığımı diri tutan,dostlukların iki kadehle derinleştiği,üzüntülerin paylaşıldığı,final dönemlerinin kasvetinin atıldığı 'Tunalı' da gerçekleşiyor çekimler.Daha nolsun!..

Sinemayla kıyıdan köşeden haşır neşir olmuş herkes Zeki Demirkubuz'un sahiciliğini bilir. İnsanlığın kahredici yazgısı'nın derin hesaplaşmasıyla o denli bir yüzleşmeye girer ki,karakterler ile birlikte biz izleyiciler de bu yüzleşmein hakikatleriyle baş başa bırakılır ve bir nevi Demirkubuz'un suç ortakları haline getiriliriz.

Zeki Demirkubuz
Hayatın acı veren,yalnızlık senfonisinin çalındığı; loş sokaklar, bakımsız evler,üstlerinde yalınayak dolaşan çocukların oyun oynadığı kaldırımlar gibidir onun karakterleri.Köşeyi döndüğünüz her sokakta,kışın soğuğunda sığındığımız her kıraathanede karşımıza çıkabilen karakterlerdir.Bekir'in,Zagor'un,Uğur'un,Seniha'nın,Musa'nın yaşamlarıdır.Savruluşlarının,hırslarının,değişimlerinin,yazgılarının cennet/cehennemidir.Tarihsel yazgımız'ın belirlendiği hayatlarımız'ın mahremiyetini oluşturur tüm filmler ve karakterleri.Hepimiz hırslarımızın peşinde yokolurken,kıskançlığımızın kibrinde yoğrulurken,öfkelerimizi silahla dindirirken,umursamazlığın ykıcılı nihilistliğine kapılırken, onlarla özdeşlik kurar ve kendi tarihselliğimizin derinliğinde kayboluruz.

Zeki Demirkubuz
sıkı bir Beşiktaş taraftarı olarak da tanınıyor
Kendimi tutuyorum ve yazmak istediklerimi şimdilik hafızamın bir kenarına atıp, oluşturacağım Demirkubuz dosyası'nın  sayfalarını yakında teker teker  çevireceğimin sözümü kendime ve sizlere veriyor ve son söz olarak merakla beklediğim yeni filmine yani, yazımın başına dönüyorum.

Demirkubuz'un yeni filmi 'Yeraltından Notlar' Dostoyevski'nin ünlü romanının adı.Demirkubuz tıpkı 'Yazgı' da Albert Camus'un 'Yabancı' sının yerel uyarlamasına soyunduğu gibi,bu seferde Dostoyevski'nin romanının derinliğine nüfuz etmeye çabalıyor anlaşılan.Ek olarakta başrollerinde Engin Günaydın ve Sırrı Süreyya Önder'in olacağını da not edelim.

andacyazli@yahoo.com

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder