Baz ve Kevok'n hikayesi,tüm aydınlık ve karanlığın sonsuz çelişkilerinin doğurduğu yerde başlayan ölüm yolcularının hikayesi.Baz'ın saldırgan doğasının verdiği vahşi zerafetin içinde gizlenmiş acılar tarihinin geçmiş tanıklığı.Kevok'un doğduğu çöl sürgünlerinden dağların sınır tanımaz enginliğine kanat çırpan mücadeleler tarihinin yılgın savaşcısı.Mehmed Uzun'un yakın zamanda okuduğum 'Aşk Gibi Aydınlık Ölüm Gibi Karanlık' romanıyla ilintili üç-beş satırı kendimce yazmanın erdemine yaslanmak istedim bugün.Hayatın sürgüne heba edilmiş tüm yaşamların,karanlığın lal dilinden hayatı kutsayıcı münferit haykırışların birleştirdiği yaşamların tümü olan Kevok ve Baz'ın hikayesini.
Mağaralarda, geçici sürgün hallerin inancıyla yaşayan bir grup insanın karanlık sonunun acı tarihin içine gömülmesiyle doğan Baz için hayat sadece düşman,pusu,tuzak,kural,nizam ve ölümden ibarettir.Geçmişin sisli perdelerin örttüğü acılı tarihin yeni acıları yaşattığı ölüm makinesinin simgesidir Baz.Onun girdiği hiçbiryerden aydınlığın izlerine ulaşmak mümkün değildir.Zifiri karalığın korkunç sessizliğiyle harmanlanmış kan tarlalarının sessiz ama ölümcül bekçisidir.Esir alınmış karanlığın içinden yükselen aydınlık seslerinin takipçisi ve yokedicisidir.Onun geçmişinin belirsizliği kadar, hayatıda belirsizlikler deryasıdırKendini Şehvetin pınarlarına bıraktığı o zevkler gecesinin gizli kahramanı Marder, Baz'ın hayatta tek sığınağıdır belkide.
Çöl sürgünlerinin,ağıtlarla sonsuzlaşan yaşamın barış çığlığı olarak doğan Kevok,aynı zamanda kader ortaklığının yani aydınlıkla karanlığın birbirinden habersiz tekin buluşamaların atmosferidir.Sürgün doğurmuştur Kevok'u ve o sürgün, hayatının sonuna kadar onu bırakmıyacaktır.Ta ki aydınlığın aşkla örülen savaşında esir düşüp ölene kadar.Onu hayata bağlayan özgürlüğün sessiz ağlamalarla parngalara dönüşebilen zorunlu tutsaklarının sessiz çığlığıdır.Ve o sessiz çığlık, karanlıkla aydınlığın apansız dünyasından doğabilecek bir özgürlüğün çaresiz bekleyişine dönüşmüştür artık.
Kevok ve Baz'ın buluşması çaresiz beleyişlerin savaşa dönüştüğü özgürlüğün ölüme giden yolculuğunun buluşmasıdır.Karanlıkla aydınlığın sonsuz mücadelesinin aydınlık tarafında iki savaşçılarıdır artık.Aşklarını ve özgürlüklerini esir alan düşmanlığın,faşizmin karanlığına karşı edinilen mücadeler tarihinin iki yorgun savaşçılarıdır sadece.Biri ölüm Komutanı,diğeri ise bir gerilladır.Düşmanlıkla sınırları kalın çizgilerle çizilmiş iki farklı insanlardır ilk başlarda ama tüm karanlığın bedenleri esir aldığı yerde mücadelenin tarihinide yine aşklarıyla birlikte vereceklerdir.
Şiddetle varolan tüm coğrafyalarda düşman vazifetlerini yerine getirecek iki ezeli düşmanın, iki yaralı kurbana dönüşebilecek tüm insanlık ve özgürlük mücadelerinin bize Baz Ve Kevok'u hatırlatması dileğiyle...
andacyazli@yahoo.com
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder